Yazan: Mehmet Mollaosmanoğlu
Yer: Alanya, Türkiye

Pacay (Inga feuilleei), Güney Amerika kökenli, tropikal iklimi seven ve genellikle Peru, Kolombiya, Brezilya, Bolivya gibi ülkelerde yetişen bir meyve ağacıdır. Beyaz pamuksu dokusu ve tatlı lezzetiyle bilinen bu meyve, çoğu zaman Ice Cream Bean, yani Dondurma Fasulyesi olarak da adlandırılır. Tropikal bölgelerin dışına nadiren çıkar; ancak bu yazı, Pacay’ın Türkiye’nin güney kıyılarında da başarıyla yetiştirilebildiğini ilk elden ortaya koyuyor.


Peru seyahatimde tanıştığım bu meyveyi hem tadı hem görüntüsüyle çok cazip bulmuştum. Yolculuk dönüşünde yanımda getirdiğim taze meyvelerin çekirdeklerini önce küçük torbalarda filizlendirip, iklime adapte olması için bekledim, iki yıl sonra birkaç adedini Aytap bölgesindeki arazimize, birkaçını Yeşilöz’deki Avokado bahçemize, birisini ise Alanya merkezdeki apartmanımızın bahçesine diktim. Yeşilöz’dekiler kışı atlatamadı ve dondu, diğerleri uyum sağladı. Bu arada Aytap’ta sıcaklığın Alanya merkeze göre iki-üç derece yüksek, Yeşilöz’ünse bir-iki derece düşük olduğunu belirteyim.


  • Yer: Alanya-Aytap ve Alanya şehir merkezi
  • Yıl: 5. yıl
  • İlk çiçeklenme: Mayıs ayında başladı, Temmuz ortasında hâlâ çiçek ve meyve oluşumu devam ediyor.
  • Soğuk toleransı: Aytap sıfırın altına düşmedi ama Alanya merkezde kışın -3/-4 °C’yi gördü. Rüzgâra kapalı, korunaklı bahçede don zararından etkilenmediler.
  • Sulama: Bol su isteyen bir tür; arazideki su varlığı sayesinde herhangi bir stres gözlenmedi.
  • Toprak: Aytap toprağı kısmen çakıllı olmasına rağmen hiç sorun yapmadı ve normal gelişimini sürdürdü. Alanya’daki toprak daha verimli, o yüzden buradaki ağaç daha gürbüz, bunun karşılığında meyve miktarı Aytap’daki ağaçlarda apartman bahçesindekinden daha yoğun ve sık, sanıyorum bölgenin sıcak olmasıyla ilgili.
  • Geçen yıl sadece Aytap’daki bir ağaç meyve vermişti o da dört adetti, bu yıl bütün ağaçlar çiçek açtı ve meyveye döndü.
  • Şu anda dallarda bir parmak boyunu geçmiş yoğun meyve var.
  • Tat, dokusal yapı ve şekil bakımından Peru’daki örneklerle tamamen aynı.

Pacay yalnızca bir meyve ağacı değil, aynı zamanda:

  • Toprağı azotla zenginleştiren bir tür,
  • Geniş gövdesi ve yaprak yapısıyla gölge sağlayan doğal bir örtü,
  • Organik tarım ve permakültür sistemlerine uygun bir yardımcı bitkidir.

Ayrıca:

  • Uzun hasat sezonu,
  • Alternatif ürün arayışında olan çiftçiler için dikkat çekici,
  • İklim değişikliğiyle birlikte artan tropikalleşmeye uygun bir tür olabilir.

Pacay tohumları nemli ve kısa ömürlüdür. Bu yüzden çekirdekleri taze dikmek gerekir. Daha önce Peru’dan dönerken orada yediğim meyvelerin tohumunu peçeteye sarıp getirmiştim, çimlenmediler. Sonra yanımda getirdiğim meyvelerin çekirdeklerini zaman geçirmeden toprağa ekince çimlendiklerini fark ettim. Aşağıda adım adım kendi sürecimi aktarıyorum:

  • Zamanlama: Tohumları ilkbaharda, Nisan ayında naylon torbalara ektim.
  • Çimlenme: Tohumlar yaklaşık 7–10 gün içinde çimlenip baş verdi.
  • Toprak: Organik madde açısından zengin, süzek bir bahçe toprağı kullandım.
  • Yer: İki yıl naylon torbada bekletip, kol yüksekliğine ulaşmış fidanları bahçeye aktardım.
  • İlk yıl: Kışın soğuktan korumak için güneş gören kuytu alanda tuttum.
  • Sulama: İlk yıldan itibaren düzenli sulama yapıldı. Pacay suyu seviyor; susuz kaldığında yapraklar hemen sarkıyor.
  • Koruma: Fidanlar ikinci yıldan itibaren Alanya merkezde, açık alanda sorunsuz kaldılar, kışları zarar görmediler.
  • Destek: Fidanlar hızlı büyüyor; ikinci yılda iki metre, beşinci yıldaysa yedi-sekiz metre yüksekliğe ulaştılar.
  • Dördüncü yılda sadece bir fidan, beşinci yıldaysa tümü çiçek açtı.
  • Mayıs ayında çiçeklenme başladı ve Temmuz ortasında hâlâ hem çiçek hem de meyve gelişimi sürüyor.
  • Şu an dallarda (Temmuz ortası) bol miktarda, parmak boyunu geçmiş meyveler var.

Pacay, Türkiye’de henüz tanınmayan, ama doğru yerde ve doğru yöntemlerle yetiştirildiğinde son derece verimli bir tür. Alanya bölgesinde beş yıl boyunca gösterdiği gelişim ve ilk meyve verimi, bu ağacın uyum yeteneğini ve üretim potansiyelini açıkça ortaya koyuyor.

Geleneksel meyve türlerinin dışında kalan egzotik meyvelere olan ilgi her geçen yıl artıyor. Avokado, mango, ejder meyvesi (pitaya) gibi türler bu ilgiyi Türkiye’de karşılayan örnekler oldu. Pacay da bu zincire eklenebilecek güçlü bir aday:

  • Görünüşü dikkat çekici,
  • Şekli ve tadı alışıldık tropikal tatlardan farklı,
  • Çocukların ve meyve meraklılarının ilgisini çekebilecek, yenilikçi bir ürün.

Pacay yalnızca meyve veren bir ağaç değil, aynı zamanda azot bağlayıcı bir tür olduğu için toprağı zenginleştiriyor. Bu yönüyle:

  • Organik tarım sistemlerine entegre edilebilir,
  • Pitaya, mango, narenciye gibi diğer türlerle birlikte gölge bitkisi olarak yetiştirilebilir,
  • Permakültür uygulamalarında destek bitkisi olarak kullanılabilir.

Akdeniz iklim kuşağı, küresel ısınmanın etkisiyle giderek daha tropikal koşullara evriliyor. Bu süreçte:

  • Soğuğa nispeten dayanıklı tropik türler için yeni fırsatlar doğuyor,
  • Pacay gibi türler, yeni nesil tarım çeşitliliği için önemli örnek teşkil ediyor.

Elbette Pacay henüz Türkiye’de tüketici tarafından tanınmıyor. Ancak:

  • Egzotik meyve reyonlarında yer bulabilir,
  • Doğrudan çiftlikten satış, yöresel pazarlar ve butik tarım girişimleriyle tanıtımı yapılabilir,
  • Sağlıklı atıştırmalık, şeker ilavesiz tatlı gibi kategorilere kolayca entegre edilebilir.

Benim gözlemlerim, Akdeniz kıyı kuşağında, özellikle don riski düşük, sulaması zengin alanlarda, Pacay’ın yetiştirilebileceğini kanıtlıyor. Henüz genç ağaçlar olmasına rağmen meyve verimi yüksek. Gelecekte, Türkiye’deki alternatif tarım ürünleri arasında Pacay’ın da yer alabileceğine inanıyorum.

📌Ve Son Not

İlk defa bu bloğumda yazdığım metni yapay zekâya yükleyip bülten şeklinde tasarım yapmasını istedim. Diğer bloglarımdan farklı bir düzende karşınızda olmasının sebebi bu. Ben yine de yapay zekânın kalıbını bozmadan metnime yaptığı müdahalelerin çoğunu düzelterek son halini verdim. Yani metin benim, sayfa tasarımı AI nin.