Türü: Gerilim-Bilimkurgu

Tema: Bolivya, Titicaca Gölü, Sibirya, Baykal Gölü, Moğolistan, Bardo Thodol-Ölüler Kitabı, Göktürkler, Göktürklü kızın bin beş yüz yıllık imkânsız aşkı.


Baykal Gölü’nde metruk bir iskelede fırtına ve yüksek dalgalarla boğuşurken karşımıza çıkar romanın kahramanı Engin. Ahşap bir direğe balya gibi bağlandığından hareket etmesi mümkün değildir, ıslanan kıyafetleri bir ölüm gömleğine dönüşmüştür ve yükselen dalgalar az sonra onu yutacaktır. O haliyle burada olma nedenin çözmeye çalışırken azalmış aklının kırıntılarıyla geçmişi düşünmeye ve başına gelenleri anlama çabasına düşer…

Sibirya’da, Baykal Gölü’nde tuzağa düşmeden bir hafta önce, programında ve aklında hiçbir şekilde Orta Asya yokken kafasına takılan bazı soru işaretlerinin yanıtını bulmak için Bolivya’ya geldiğini hatırlar önce. Burada, yerel bir tarikatın lideri olan Frida’yla, Titikaka Gölü içine terkedilmiş gizemli bir teçhizatın(Kaderler Tableti) yeryüzü yaşamıyla ilgili doğuracağı tehlikeleri konuşacaktır. Bu cihaz, Tanrılar döneminden kalma, evrensel koşullara uygun yapılmış, piramit yahut ziggurat gibi tapınakların zirvesine yerleştirildiğinde yapıyı boyutlar arası bir kaideye dönüştüren, haç şeklinde küçük ve mütevazı, lakin muazzam işlevli bir kozmik bilgisayardır. Kaderler Tableti, pek çok güç odağının ilgi alanında olduğundan cihaza ait kilidin bulunması ve kilitlenerek olası tehlikelerin bertaraf edilmelidir. Kilitle ilgili elde ettiği ipuçları sonucu Baykal Gölü kenarında Irkut adlı Rusya kentine gelmiştir keza kilit Türklerin ilk anayurdu olan bu bölgede olması gerekmektedir. Son hatırladığı işte budur, çünkü gözünü bu metruk  iskelenin ucunda açmıştır…

Sonunda heyula bir dalganın çarpmasıyla bağlı olduğu direk kırılır ve göl sularına gömülür.

Gözlerini açtığında bir Göktürk çadırının içindedir, üstelik zaman da bu zaman değildir. Buraya nasıl geldiğini anlamaya çalışan Engin, Göktürklerin lideri Bumin Han’ı karşısında görünce daha da şaşırır. İnanmak güç olsa da Ergenekon Topraklarındadır. Sonrası hızlı gelişir, önce Kurt tanrı Börteçene ile buluşur ve onun Orta Asya tarihiyle ilgili geleceğe aktarılmasını istediği bir takım bilgilerle donanır. Bumin Han’ın kızkardeşi Aybarçın girer hayatına birden bire

Genç kız uzaktan gelen bu yabancıya karşı imkânsız aşka düşer. Engin’se aradığına Aybarçın sayesinde ulaşır… Aybarçın kendini feda etmeyi göze alarak adı Ya-da Taşı olan olan gizemli küreyi elde edip Engin’in alması için bir mağaraya saklar. Bu maceranın sonunda genç kız, Urumki Çölü’nün Cinleri olarak adlandırılan vahşi ve ilkel bir topluluğa esir düşmüştür. Engin’in Ergenekon macerasıyla ilgili son hatırladığı da bu olur. Çünkü gözlerini açtığında kendini gerçek zamanda bıraktığı yerde, Baykal Gölü yakınlarında bulur yeniden… Tüm bunların gerçek yahut sanrı olup olmadığını bilememektedir.

Çok geçmeden yaşadığı her şeyin sebebinin Rus gizli örgütü KGB olduğunu anlar. Örgütün ezoterik kanadı Engin Hakkızade üzerinde bir takım bilinçötesi/hipnoz deneyleri yapmıştır. Bu hipnoz uygulamaları sonucu Engin’in bilinç ötesi, geçmişe yolculuk yapmış ve Göktürklerin içerisinde bir hafta geçirerek onların gerçekliğinde vücut bulmayı başarmıştır. Amaç Ya-da taşının yerini öğrenmek ve onu elde etmektir. Engin bundan böyle Rusların esiridir, bilinçötesi seyahati sonucu yerini tespit ettiği Aybarçın tarafından çöldeki bir mağaraya saklanmış Ya-da taşını alarak onlara teslim etmesi gerekmektedir. Kuşkusuz tarihin kuytularına gömülmüş bir sır olan Ya-da Taşı, Kaderler Tableti’nin kilidi ve kayıp parçasıdır.

KGB’nin hipnoz uygulayarak yaşattığı olayların ve görümlerinin ne kadarı gerçektir?

Bütün bunların ardından, Orta Asya’da kendisine rehberlik yapacak Tarık Karimov adlı gizemli/garip bir adamla aklında bin türlü soru olduğu halde Sibirya’dan Moğolistan’a doğru yola koyulur…  

Ergenekon yakınlarındaki Urumki Çölü’nü bulup Ya-da Taşına ulaşmaya çalışacaktır. Halbuki günümüzde Ergenekon’un ve Urumki Çölü’nün Moğolistan’ın hangi bölgesinde olduğu meçhuldür.

Sadece görümlerinden(vizyonlardan) yola çıkarak Moğolistan topraklarında Ergenekon’u aramaya başlar. Bu esnada Harhorin adlı eski kentte bilgeliğin kapısını aralayacak budist bir rahip ona ölmeden ölmenin ne demek olduğunu gösterecektir. Böylece bin beş yüz yıl öncesinde Göktürklü Han kızı Aybarçın’la olan temasının sırrına vakıf olabilecektir.

Orada, o topraklarda bin beş yüz yıl öncenin entrikaları, kavgaları ve savaş taktikleri değişse, hatta köyleri, obaları, kadınları ve erkekleri bile başka haller, ayrı biçimler aldıysa da değişmeyen tek bir şey vardır; bin beş yüz yıl öncesinin aşkı… Aybarçın’ın aşkı.

Ya Aybarçın bin beş yüz yıldır hâlâ onu bekliyorsa!

Kaderler Tableti

ROMAN KAHRAMANLARI:

Engin Hakkızade: Sümer tapınakları olan zigguratlar konusunda uzman bir mimar ve dinlerin ortaya çıkışıyla ilgili kuytuda kalmış pek çok bilgiye sahip. Bu yüzden belli başlı gizli örgütlerin ilgi alanında… 36 yaşında evli ve iki oğul sahibi.

Frida Alvorado:Bolivya, Tiwanaku’da ‘Llayamaquy Allaanyay’ adlı tuhaf bir örgütün lideri. Aslen Alman. Güney Amerika yerlileriyle Anadolu halkı arasında kuvvetli bağlar olduğuna inanıyor

Mikail Salvatore: Bolivya İstihbaratı’nın üst düzey yöneticilerinden genç bir adam. Frida’nın yakın dostu

Deli Pedro: Frida’nın kasabası Tiwanaku’da yaşayan garip bir genç. Dilinden çıkanlar aklından büyük

Peder Juan Sebastian: Tiwanaku kilisesinin rahibi. Dünyanın geleceğiyle ilgili çok önemli bir sır taşıyor.

Tarık Karimov: Engin Hakkızade’ye koruma ve rehberlik yapması için Bolivya İstihbaratınca ayarlanmış Sibiryalı bir Türk-Moğol melezi. Saf görüntüsünün ardında ilginç bir sır yatıyor.

Tamir Tumurbaatar: Çin’in doğusunda Uygur Özerk bölgesinde bağımsızlık mücadelesi veren kurnaz ve tehlikeli bir yerel lider.

Bumin: M. S 400 lü yıllarda Göktürklerin Ergenekon’dan çıkışında başlarında bulunan Han’ları.

Aybarçın: Bumin Han’ın on yedi yaşındaki hınzır, hercaî kız kardeşi. Engin’e karşı imkânsız aşka tutuluyor

İldike Hatun: Bumin Han’ın ablası. Otoriter ve sert bir kadın…

Çesteni El Bey: Urumki Cinlerini dize getirmiş Türk kahraman. Aybarçın’la evlenme niyetinde…

Kral Mürsel: Urumki Cinlerinin lideri. Yeryüzü yaşamına karışabilmek için Aybarçın’la evlenmeyi ve neslini bu şekilde melezleştirmeyi düşünüyor.

Paprika: Mürsel’in hoppa ve şımarık kızı.

Josephine Sarrafine: Rusya, Kuzey-Doğu Araştırmaları Enstitüsü Kuantum Gelecek Bölümü başkanı. Hırslı ve tehlikeli bir kadın…

Ayçiçek Kadın: Engin’in Moğolistan seyahatinde trende tanıştığı Saha Türklerinden yaşlı bir Budist. Orta Asya’nın geçmişinden büyük bir sır taşıyor…

Yakıp: Ayçiçek Kadın’ın on yaşlarındaki torunu. O da büyükannesi gibi gizemli…

Keşiş Tulku: Karakurum’da büyük bir manastırın Budist rahibi. Engin’e ölümün ötesini gösteriyor.

Ve…

Börteçene: İlk Türkler’in efsanevî atası, Kurt Tanrı

Enki: Sümer Bilgelik Tanrısı. Engin’le bilinç ötesi ilişkiler kuruyor.

Mehmet Mollaosmanoğlu - Facebook kapak